Mehmet Nesip Himalay anlatıyor:
“Diyarbakır’da, Paşa, kumandandı. Ben de emir subayı idim. Babam, Paşa’nın içtiğini duymuştu. İzinden dönerken bana:
“Bir damla bile içersen hakkımı helal etmem.” dedi. Döndüm. Karargâha vardığım akşam Mustafa Kemal Paşa yakın subaylarıyla sofrada oturmuş içiyordu.
Bana da bir kadeh koydular. Ben içer gibi yapıp vakit geçiriyordum. O vakit başyaveri olan Cevat Abbas, usulca Paşa’ya eğildi:
“Paşam, Nesip içmiyor, atlatıyor.” dedi. O vakit Mustafa Kemal bana döndü kadehini kaldırdı:
“Nesip şerefine!” dedi. Ben kıpkırmızı olmuştum. Paşa sordu:
“Ne o bir mazeretin mi var?”
“Paşam!” diye cevap verdim. “Sizin için canımı feda ederim, yalnız buraya gelmeden babam bana içki içmemem için yemin ettirdi de tereddüdüm odur.” Mustafa Kemal o vakit:
“Bırak kadehi öyleyse, dedi. Babanın emri, benim emrimden üstündür. Seni takdir ettim. Babasına hayrı olmayanın, kimseye hayrı olmaz.”
Anılarla Atatürk, İstanbul Görsel Yapım Prodüksiyon

Afyonkarahisar’da doğdu, Ankara’da büyüdü. Yazmayı, yaratıcı olmayı, okumayı sever; bunlar için yaşar. Yaptığını düşünmez, düşündüğünü yapar. Aklın ve vicdanın yolunda hukukun ve ilmin üstünlüğünü savunur, hayal kurmak yerine hedef seçmeyi düstur edinmiş yazmaya derdinden meyil etmiş fikri hür Atatürk gencidir.