Cemal Granda anlatıyor:
Tekel idaresi sigara kağıdı satışını yasak etmişti; kaçak tütün içenlerden parası olanlar, bu kağıdı karaborsadan sağlayabiliyor; fakat halkın ve özellikle köylülerin büyük kısmı sigaralarını gazete kağıdı ile sarmak zorunda kalmışlardı.
Bir gün vatandaşın biri kasaba veya köy kahvesinde böyle hazırladığı bir sigarayı içerken, fena kokusundan şikayet eder ve bütün iyilik ve kötülükleri en başta bulunanlara yönelterek, Atatürk aleyhinde ağzına geleni söyler.. Kahvede bulunanlar bir zabıt tutarlar. İş hükümete intikal eder. Cumhurbaşkanı’na karşı işlenen suçlardan dolayı suçlu bulunmak onun müsaade ve onayına bağlı olduğu için, ilgili bakan meseleyi kendisine arz eder ve tetkik için müsaadelerini ister. Durumu Atatürk’e arz edip:
“Mahkemeye veriyoruz.” derler. Sebebini sorduğunda ise:
“Size küfür etmiş Paşam.” cevabını verirler. Atatürk bu durum karşısında biraz da müteessir (üzgün) olup sorar:
“Ben ne yapmışım ki ona?” Evrakı tetkik edenler açıklarlar:
“Gazete kağıdı ile sardığı sigarayı yakarken kağıt tutuşmuş da ondan.” Atatürk’e bunu söyleyen bir milletvekilidir. Atatürk vekile sorar:
“Siz hiç, gazete kağıdı ile sarılmış sigara içtiniz mi?” Vekil cevap verir:
“Hayır efendim.”
“Ben Trablustayken içmiştim, bilirim. Pek berbat şey. Adam haklıdır, ben de olsam aynı şeyi yapardım, takibe lüzum yoktur. Siz bunun için mahkemeye vereceğinize, ona insan gibi sigara içmeyi sağlayınız.
Anılarla Atatürk, İstanbul Görsel Yapım Prodüksiyon

Afyonkarahisar’da doğdu, Ankara’da büyüdü. Yazmayı, yaratıcı olmayı, okumayı sever; bunlar için yaşar. Yaptığını düşünmez, düşündüğünü yapar. Aklın ve vicdanın yolunda hukukun ve ilmin üstünlüğünü savunur, hayal kurmak yerine hedef seçmeyi düstur edinmiş yazmaya derdinden meyil etmiş fikri hür Atatürk gencidir.