Önemli sorunumuz, en uygar ve refah içinde bir ulus olarak varlığımızı yüksek bir düzeye çıkarmaktır. Bu, yalnız kurumlarında değil, düşüncelerinde de köklü devrimler yapmış olan Türk ulusunun dinamik ülküsüdür. Bu ülküyü en kısa bir zamanda gerçekleştirmek için düşünce ve eylemi birlikte yürütmek zorundayız. Bu girişimde başarı, ancak türeli bir planla ve en rasyonel bir çalışma ile elde edilebilir. Bu nedenle okuma-yazma bilmeyen tek bir yurttaş bırakmamak, ülkenin büyük kalkınma savaşının ve yeni yapısının gerektirdiği teknik elemanlar yetiştirmek, çözümlenmesi gereken ülke sorunlarına yön veren ideolojiyi anlayacak, anlatacak, kuşaktan kuşağa yaşatacak birey ve kurumları yaratmak, işte bu önemli ilkeleri gerçekleştirmek Eğitim Bakanlığının üstlendiği önemli ve ağır yükümlülüklerdir. Belirttiğim ilkeleri Türk gençliğinin kafasında ve Türk ulusunun bilincinde hep canlı bir halde tutmak, üniversitelerimize ve yüksek okullarımıza düşen başlıca görevdir. Bunun için ülkeyi şimdilik iki büyük kültür bölgesi halinde ele alarak, Batı bölgesi için İstanbul Üniversitesi’nce başlamış olan reform programını daha köklü biçimde uygulayarak Cumhuriyete gerçekten çağdaş bir üniversite kazandırmak; merkez bölgesi için Ankara Üniversitesi’ni kısa bir sürede kurmak gerekir. Doğu bölgesi için de Van gölü kıyılarının en güzel bir yerinde her daldan ilkokullarıyla ve nihayet modern bir kültür kenti yaratmak yolunda şimdiden eyleme geçilmelidir.
Kasım 1937, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II