Benim elime büyük yetki ve güç geçerse, toplumsal yaşamımızda istenen devrimi bir anda bir “coup – darbe” ile yapacağımı sanırım. Zira ben, bazıları gibi, halkı ve bilginleri yavaş yavaş benim görüşlerimin düzeyinde görmeye ve düşündürmeye alıştırarak bir devrim yapılabileceğini kabul etmiyorum ve böyle bir davranışa ruhum karşı çıkıyor. Bunca yıl yüksek öğretim gördükten, toplumsal ve uygar yaşamı inceledikten ve özgürlüğü tatmak için bir ömür harcadıktan sonra neden halkın düzeyine ineyim? Onları kendi düzeyime çıkarırım. Ben onlar gibi değil, onlar benim gibi olsunlar. Ancak şu da var ki bu konuda incelemeye değer bazı noktalar var. Bunları iyice kararlaştırmadan işe başlamak yanlış olur.
Temmuz 1918, Karlsbad Hatıraları
“Biz bir devrim yaptık. Bunu sürdürüyoruz. Ülkenin birçok yerinde, bilerek veya bilmeyerek, başkaldıranlar oldu. Bunları cezalandırdık. Şimdiye kadar yaptıklarımız ondan sonra yerine oturabilmiştir. “Biliyorsunuz ki Fransız büyük ihtilali hemen hemen yüzyıl sürmüştür. Köklü devrimin üç yılda bitebileceğini düşünmek hata olur. Hocaları memnun edelim, İslam dünyasını memnun edelim, herkesi memnun edelim dersek, amacımıza ulaşmış olamayız. Bir işi şöyle böyle yoluna koymaya çalışanlar temeli sağlam bir devrim yapamazlar. Bugünkü yoksulluk, sıkıntılar ve utanç verici hallerle zaten kimseyi memnun etmek olanağı yoktur. Yurt bayındır bir duruma geldiği gün, ulus zengin olduğu zaman herkes memnun olur.
Ocak 1923, Atatürk’ün İzmit Basın Toplantısı
Bu devrim ulusun esenliği uğruna, halk adına yapıldı. Ulusumuz demokratik bir hükümet kurmakla düşman ordularını yok etti. Yurdu düşman eline geçmekten kurtardı.
Şubat 1924, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II
Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz devrimlerin amacı, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamiyle çağdaş ve bütün anlam ve biçimleriyle uygar bir toplum haline getirmektir. Devrimlerimizin temel ilkesi budur. Bu gerçeği kabul edemeyen kafaları değiştirmek zorunludur. Şimdiye kadar ulusun kafasını paslandıran, uyuşturan bu düşüncede bulunanlar olmuştur. Ne olursa olsun kafalara yerleşmiş bu boş inanlar tümüyle çıkarılacaktır. Onlar çıkarılmadıkça kafalara gerçeğin aydınlığını sokabilme olanağı yoktur.
Ağustos 1925,Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II
Türk devrimi nedir? Bu devrim, kelimenin ilk anda getirdiği “ihtilal” anlamından başka, ondan daha geniş bir değişimi dile getirir. Bugünkü devletimizin biçimi, yüzyıllardır süre süregelen biçimleri ortadan kaldıran en olgun ve gelişmiş biçim olmuştur. Ulusun, varlığını sürdürebilmek için bireyleri arasında düşündüğü ortak bağ, yüzyıllardır süregelen biçim ve niteliğini değiştirmiş, yani ulus, bireylerini, din ve mezhep bağlantısı yerine Türk ulusallığı bağı ile bir araya getirmiştir. Ulus, uluslararası genel savaşma alanında kendisinin yaşam ve güç nedeni olan bilim ve araçların ancak çağdaş uygarlıkta bulunabileceğini değişmez bir gerçek olarak ilke edinmiştir. Kısacası, baylar, ulus, saydığım değişiklerle devrimlerin doğal, zorunlu olarak, genel yönetiminin ve bütün yasalarının ancak dünyalık ihtiyaçlarından esinleneceğini kavramış ve ihtiyaçların değişim ve gelişimi sonucu, durmadan değişip gelişmesi esas olan dünyalık bir yönetim anlayışını yaşamanın nedeni saymıştır.
Kasım 1925, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II