1923 yılı Martında Afyon’u ziyaretinde söylemiştir:
Bu belde -Yunan işgaliyle- geçici bir zaman için bizden ayrı kaldı. Buna rağmen zehirli çember içindeki kardeşlerin direnmesini ve yüksek duygularını öğreniyorduk. Düşmanın her türlü baskısına, hunharlığına rağmen, halkın yine vatanperverane hissiyatını göstermekten çekinmediklerini öğrenmekle iftihar ediyordum. Nihayet, bu kıymetli beldeyi düşmandan kurtarmak ve düşmanı vatandan atmak zamanı gelmişti. Son taarruz gerçekleşti. Afyon ve Afyon’un fedakâr ve sevgili halkına, aylarca düşmanın hainlik ve zulmüne katlanan cefakâr halkına bir an evvel kavuşmak için bu şehire girdim. Lâkin, kendileriyle o zaman temasa meydan kalmadı; düşmanı takip etmek zorunluğu, burada kalmaya mâni teşkil ediyordu. O günden bugüne kadar muhterem Afyonlularla yakından temas etmeyi çok derin özlemlerle arzu ediyordum. Nihayet bugün, Afyonluların içinde bulunmakla, o arzu ve özlemimin gerçekleştiğini görmekle memnun ve bahtiyorum.
1923 (Atatürk’ün S.D.II, s. 160)

Afyonkarahisar’da doğdu, Ankara’da büyüdü. Yazmayı, yaratıcı olmayı, okumayı sever; bunlar için yaşar. Yaptığını düşünmez, düşündüğünü yapar. Aklın ve vicdanın yolunda hukukun ve ilmin üstünlüğünü savunur, hayal kurmak yerine hedef seçmeyi düstur edinmiş yazmaya derdinden meyil etmiş fikri hür Atatürk gencidir.