Salih Bozok anlatıyor:
Selanik’te bir akşam, Mustafa Kemal, ben, o zaman sıhhiye müfettişi olan eski Hariciye Vekili Doktor Tevfik Rüştü Aras ve Nuri Conker beylerle birlikte Olimpiyat birahanesinde oturmuş içerken devletin dış siyaseti bahis konusu olmuştu. Bu arada da Mustafa Kemal, acı tenkitler yaptıktan sonra işi şakaya döktü ve Tevfik Rüştü Bey’i göstererek:
“Bu berbat siyaseti bir gün doktor vasıtasıyla düzelttireceğim” dedi. Bu sözün karşısında onun yakın ve teklifsiz arkadaşı Nuri Conker alayla şu cevabı verdi:
“Ne.. Ne! Sen mi düzelttireceksin?” Bunun üzerine Atatürk ile aralarında şöyle bir konuşma başladı:
“Evet. Ben doktoru Hariciye Vekili yapacağım. Bütün falsoları ona tamir ettireceğim.” Nuri Bey şakasına devamla:
“Demek sen doktoru Hariciye Vekili yapacaksın. Ya beni?”
“Seni de vali ve kumandan yaparım.” Tam bu sırada ben atıldım:
“Herhalde bu arada beni de bir şey yaparsın?”
“Salih seni yaver yapacağım ve yanımdan ayırmayacağım.” Nuri Bey yine dayanamadı:
“Allah’ını seversen sen ne olacaksın ki hepimize şimdiden böyle birtakım mevkiler veriyorsun?” Atatürk son ve kesin şekilde cevap verdi:
“Bu memuriyetleri, bu mevkileri veren ne olursa işte ben o olacağım, göreceksiniz.”
Anılarla Atatürk, İstanbul Görsel Yapım Prodüksiyon