Baylar, bu ulusu bugün darağacı önünde bulunduran eylem ve hareketlerin kaynağı düştür, duygudur. Uzağa gitmek gerekmez. Bu ulusun genel seferberliğinin hangi gerçeğe, hangi gerçek hesaba dayandığını bir düşünün. Bunun nedeni salt duygudur. Dünya savaşına neden girdik? Bu savaşa ulusu vaktinden önce sürükleyen nedir? Hangi gerçektir? Duygudur. Daha ilerisine gidelim, geçmişimize dönelim; tarihten küçük bir olay: Kara Mustafa Paşa bu ulusu Viyana kapılarına götürürken bütün Kuzey Almanya’yı ele geçirerek dünya çapında bir Osmanlı İmparatorluğu kurmak düşüne kapılmıştı. Fakat zavallı babamız düşünmüyordu ki bu isteği gerçekleştirmek için uğraşırken bu girişimleri, torunlara babadan kalan yerleri kaybettirmek için bir temel hazırlıyordu.
***
Baylar, İslamcılığı ben şöyle anlıyorum: Bizim ulusumuz ve onu temsil eden hükümetimiz dünyada yaşayan bütün dindaşlarımızın mutlu ve refah içinde olmasını elbette isteriz: din kardeşlerimizin çeşitli bölgelerde kurdukları toplumların bağımsız olarak yaşamalarını isteriz; bundan büyük bir sevinç ve mutluluk duyarız. Bütün İslam topluluklarının, İslam dünyasının refah ve mutlulukları kendi refah ve mutluluğumuz kadar değerlidir; onların hepsinin de aynı biçimde bizim mutluluğumuzla ilgilendiklerine tanık oluyoruz. Ve bu her gün apaçık görülmektedir. Fakat baylar, bu toplumun bütün bir imparatorluk halinde bir noktadan yönetilmesini düşünmek istiyorsak bu bir düştür. Bilime, mantığa, tekniğe aykırı bir şeydir. Baylar, dikkat buyurunuz ve tarihsel bir gerçek, bilimsel ve teknik bir gerçek, olarak hiç unutmayınız ki, bir siyasal yapının, ölçüsünü aşamayacağı bir hedef, bir güç vardır: bir insanın güzel yapılı olması için bir takım akla yakın ve doğal ölçüler olduğu gibi. Eğer bu ölçülerde doğal olana aykırılık olursa eğer insan yapısında ölçüler aşılırsa, o zaman karşınızda sıfıra varmış bir cüce ya da dev gibi bir şey görürsünüz. İnsan yapısı için böyle olduğu gibi, insanlardan oluşan toplumlarda da bu kural aynı biçimde vardır ve geçerlidir.
Aralık 1921, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt I
Baylar, mirasçısı olduğumuz Osmanlı devletinin dünyaca hiçbir değeri, erdemi ve saygınlığı kalmamıştır. Uluslararası hukuk dışında tutulmuş koruma ve vasilik altına alınmış bir durumda sayılmaktaydı.
Ekim 1927, Nutuk