Bu karar, Türk kadınına sosyal ve siyasî hayatta bütün milletlerin üstünde yer vermiştir. Çarşaf içinde, peçe altında ve kafes arkasındaki Türk kadınını, artık tarihlerde aramak lâzım gelecektir. Türk kadını evdeki medenî mevkiini salâhiyetle işgal etmiş, iş hayatının her safhasında muvaffakiyetler göstermiştir. Siyasî hayatta belediye seçimlerinde tecrübesini yapan Türk kadını, bu sefer de milletvekili seçme ve seçilme suretiyle haklarının en büyüğünü elde etmiş bulunuyor. Medenî memleketlerin bir çoğunda, kadından esirgenen bu hak, bugün Türk kadınının elindedir ve onu salâhiyet ve liyakatle kullanacaktır.
(Perihan Naci Eldeniz, T.T.K. Belleten, Cilt : XX, Sayı : 80, 1956, s. 741)
Kadının siyasî ehliyetsizliğine mantıkî hiçbir sebep yoktur. Bu husustaki tereddüt ve menfi zihniyet, mazinin toplumsal bir niteliğinin can çekişen bir hatırasıdır.
1930 (Afetinan, M.B. ve M.K. Atatürk’ün El Yazıları, s. 89)
Siyasî ve sosyal hakların kadın tarafından kullanılmasının, beşeriyetin saadeti ve saygınlığı açısından gerekli olduğuna eminim.
1935 (Ayın Tarihi, No: 17, 1935, s.14)
Türk kadınlığının, yeni girdiği siyasal alanda da değerli işler başarmasını dilerim.
1934 (Ulus gazetesi, 10.12.1934)
Milletlerarası Kadın Kongresi delegelerine söylemiştir:
– Türk kadınının, dünya kadınlığına elini vererek dünyanın barış ve güveni için çalışacağına emin olabilirsiniz.
1935 (Tan gazetesi, 27. 4. 1935)