Ülkemizin verimli topraklarından, sonsuz erdemlerinden, çeşitli ve zengin kaynaklarından kimseye el açmaksızın gereği gibi yararlanmak için ve böylece ulusumuzu mutlu ve refah içinde, ordumuzu ihtiyaçları tamamiyle karşılanmış ve güçlü olarak yaşatabilmek için sanat son derece gereklidir. Sanatın en basiti, en onur vericisidir. Kunduracı, terzi, marangoz, saraç, nalbant toplum hayatımızda, askerlik hayatımızda saygı ve onur mevkiine en layık sanatkarlardır.
Nisan 1922, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II
Bir ulus sanat ve sanatkardan yoksun ise tam bir yaşamı olamaz. Böyle bir ulus bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat ve hastalıklı bir kimse gibidir. Hatta ne demek istediğimi açıklamak için bu söylediğim de yeterli değildir. Sanatsız kalan bir ulusun hayat damarlarından biri kopmuş demektir.
Mart 1923, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II

Afyonkarahisar’da doğdu, Ankara’da büyüdü. Yazmayı, yaratıcı olmayı, okumayı sever; bunlar için yaşar. Yaptığını düşünmez, düşündüğünü yapar. Aklın ve vicdanın yolunda hukukun ve ilmin üstünlüğünü savunur, hayal kurmak yerine hedef seçmeyi düstur edinmiş yazmaya derdinden meyil etmiş fikri hür Atatürk gencidir.