Özgürlük olmayan bir ülkede ölüm ve çöküş vardır. Her ilerlemenin ve kurtuluşun temeli özgürlüktür.
1906, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II
Bir ülkede hiçbir yurttaş yargılamadan öldürülemez. Yurttaş ancak mahkeme kararıyla cezalandırılır.
1919
Toplumda en yüksek özgürlüğün, en yüce adalet ve eşitliğin sürekli olarak yerleşmesi ve korunması, ancak ve ancak tam ve kesin anlamıyla ulusal egemenliğin yerleşmiş bulunmasıyla olabilir. Böylece özgürlüğün de, eşitliğin de, adaletin de dayanağı ulusal egemenliktir. Toplumumuzda, devletimizde özgürlük sonsuzdur. Ancak onun sınırı, onu sonsuz yapan ilkenin korunmasıyla geçerli ve belirgin olur. Bir insan belki kendi isteğiyle kişisel özgürlüğünden vazgeçmiştir; fakat bu yolda bir girişim koca bir ulusun yaşamına ve kurtuluşuna zarar verecekse, ulusun değerli ve şerefli yaşamı bu yüzden sönecekse, o ulusun torunları ve gelecek kuşakları bu yüzden yok olacaksa, böyle girişimler hiçbir zaman kabul edilemez.
Mart 1923, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt I
Baylar, sonsuz bir özgürlük düşünülemez; hakların en büyüğü olan hayat hakkı bile sınırsız, koşulsuz değildir. Kendisini öldürmeye karar veren bir kimsenin suçu yalnız kendisiyle sınırlanmış olmakla beraber güvenlik kuvvetleri ona engel olmakla yükümlüdür. Aynı kişinin aynı hareketini biraz daha büyük ölçüde olduğunu tasavvur eder ve düşündüğümüz suçu o kimsenin bütün bir aileye karşı işlediğini varsayarsak, böyle bir girişimde bulunan kişi, hemen kana susamış bir cani görüntüsünü alır. Bundan ötürü, ulusal egemenlik düşmanlığı, benzeri olmayan bir mevkii bulunan ulu ve şerefli bir ulusun her bireyine bir kez daha zarar vermek istemekten başka bir şey değildir.
Mart 1923, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II
Ulus, geniş bir dirlik ve güvenlik içinde rahatlamış bulunmalıdır. Yurdumuzun herhangi bir köşesinde halkın güvenliğini, devletin dirlik düzenliğini bozmaya yeltenenler devletin bütün güçlerini karşılarında bulmalıdırlar.
Ağustos 1923, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt I
Biz kendi isteğimize göre hareket etmeyiz. Hele zorba hiç değiliz. Hayatımızda bütün eylemlerimiz, ülke işlerinde kendi isteklerimize göre ve zorbalıkla hareket edenlere karşı savaşmayla geçmiştir.
5 Ocak 1923, Vakit gazetesi
Biz olağanüstü olarak alınan, fakat yasal olan önlemleri hiçbir zaman, hiçbir biçimde yasanın üstüne çıkmak için araç olarak kullanmadık; tersine, bu önlemleri ülkede dirlik ve düzenlik kurulması için aldık; devletin yaşam ve egemenliğini güvenceye almak için kullandık. Biz o önlemleri ulusun uygar ve toplumsal gelişmesinde yararlı bir hale getirdik.
1927, Vakit gazetesi
Bir ulusun nasıl huyu ve ne gibi yetenekleri olduğunu değerlendirip belirtebilmek için o ulusun yöntemiyle görevlendirilmiş olan kimselerin insanlık tarihini ve özellikle ulusal tarihini çok okumuş ve sindirmiş olmaları zorunludur. Başarılı olmanın birinci sırrı bundadır. Bu olmazsa, yöneticiler hüküm ve kararlarında hep beklediklerini elde edememenin verdiği acıyla karşı karşıya kalacaklardır. Tarih, bir ulusun nelere yetenekli olduğunu, neler başarmaya gücü yettiğini gösteren en doğru kılavuzdur.
1937, Vakit gazetesinde yayınlanma tarihi Kasım 1947
Ahlakın bir ulusun oluşumunda yeri çok büyüktür, çok önemlidir. Ahlak dediğimiz zaman ahlak kitaplarında yazılı
öğütleri anlatmak istemiyorum. Çünkü ahlaka uygundur diye yaptığımız işler, yapmaktan sakındığımız işler, kitaplarda yazılı olan, ya da hocaların önerdiği şeylerden daha önemlidir. Bir işin ahlaktan yana bir değerde olması, ayn ayn insanlardan daha yüce bir kaynaktan çıkmasıdır. O kaynak toplumdur, ulustur. Bir gerçektir ki ahlaklılık özel bireylerden ayrı ve bunların üstünde ancak toplumsal, ulusal olabilir.
Medeni Bilgiler, Afet İnan