Ordunun özel hayatı vardır. Orada tamamen belli olmuş esaslar ve koşullar içinde yaşanır. Bu koşullardan önemlilerini sayalım;
a. Askerlik görevini yapmakla, istekle ölüme hazır bulunmak askerliğin en gerçek göstergesidir. Genel olarak hayat özveriyi her insana gerekli kılabilir. Ancak bu, sonuç olarak manevi bir görev olarak düşünülür. Askerlikten başka hiç bir iş yoktur ki öldürmek ve dolayısıyla da ölmeye, razı ve hazır bulunmak görevinin aslını ve konusunu oluştursun. Gerçek savaş sanatı, düşmanı yok etmek amacını taşır. Bu böyle olunca savaş sanatı sahipleri, kendilerinin yok edilmesini göze almış olmalıdırlar. Bu görüştür ki, askere bir özellik, ciddilik, yükseklik, kutsallık verir.
b. Ordu, aynı amaca çalışan birçok insanlann birliğidir. Bu insanların birbirine karşı bağları vardır. Bu bağa arkadaşlık denir. Büyük küçük, ast üst, her askerin birbirine karşı arkadaşlık görevleri vardır. Örneğin; Üstler astlarına takarlar onları yetiştirirler. Astlarda üstlerine bilerek ve isteyerek itaat ederler. Genellikle, birbirlerine sevgi ve güven, arkadaşlığın en büyük iki vazgeçilmezidir.
c. Emretmek ve itaat etmek ordunun önemli öğeleridir. Bunlann ikisi de güçtür. Ancak bu güçlük, ne kadar akıl ve anlayışla emredilir ve ne kadar bilgi ve itimatla itaat edilirse o kadar kolaylaşır, insanları bir amaç için birleştirmek, amaan konumuna göre bir tür zorlayış ister. Bu, insanların yaradılışı sonucudur. İtaat ve kendini teslim etme derecesi ordunun değer ölçüsü sayılır. Kendini teslim etme ne kadar kökleşirse o kadar iyidir. İtaat ve kendini teslim etmenin doğal bir gelenek haline gelmesi gerekir. Ancak bu takdirde ordu tehlike zamanında görevini yerine getirebilir.
d. Üniforma, askerlik sorumluluğunu, arkadaşlığı ve kendini teslim etmeyi hatırlatan dış göstergelerdir. Hayatındaki özelliği söylediğimiz ordu, aynı zamanda milletin bir parçasıdır. Şüphesiz bizim bahsettiğimiz ordu, katışıksız milli ordudur. Ülke ve milli amaç ile ilgisi olmayacak olan ücretli askerlerden* kurulu ordu, hatta gönüllü askerlerden kurulu ordu bizce güvenilir değildir ve söz konusu değildir.
Milli ordu millet birliğinin ve devlet varlığının en göze çarpan simgesidir. Ordu, dışarıya karşı devletin varlığını sağlayan ve gerektiğinde de içeride büyük düzensizliği ortadan kaldırır. Her bireyin, devlet içinde görevini özenle yerine getirmek ve her bireyin devlet için sorumluluğu, ordu hayatında çok açık bir şekilde görülür. Ordu, Cumhuriyet aleyhine girişimlere karşı devlet ve hükümetin irade ve kuvvetini gösterir. Bu şekilde herkesi devlet düzeninden, devlet güvenliğinden pay sahibi kılmak görevini yerine getirir. Devlet ve hükümet gibi ordu da kendisi için bir varlık değil, belki, milletin yaşamak ve var olmak iradesinin bir şeklidir. Ordunun devlete karşı en birinci görevi en yüksek kudret ve yeteneğe sahip olmaya çalışmaktır. Devletin ululuk ve onuru bununla yükselir.
* Bu son cümle Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak ilavesidir.
Medeni Bilgiler, S. 233-234