Türkiye Cumhuriyeti’nde, gazete çıkarmak, kitap yayınlamak, matbaa açmak için uyulması gereken yol, Basın Yasası ve Yayınevleri Yasası’nda belirlenmiştir. Zararlı yayın ve şahıslara tecavüz halinde yapılacak işlem, bu yasalarda ve Ceza Yasası’nda yazılıdır.
Bu konuda, bizce söylenecek sözler, şöyle özetlenebilir; Basının, halkın hayatında ve Cumhuriyetin ilerlemesi ve gelişiminde sahip olduğu görevler yüksektir. Basının, tam ve geniş hürriyeti iyi kullanması konusunun hassas olduğu kayda değerdir. Her türlü yasal kayıtlardan önce, bir kalem sahibi, ilme, ihtiyaca ve kendi siyasi görüşlerine olduğu kadar vatandaşlann haklarına ve ülkenin – her türlü özel görüşlerinin üstünde olan – yüksek menfaatlerine de dikkat ve saygı göstermek manevi zorunluluğundadır. Bu zorunluluktur ki, genel düzeni sağlayabilir. Bununla birlikte, basın serbestîsinden meydana gelecek kötülükleri, ortadan kaldıracak etkin araç, asla geçmişte olduğu gibi basın hürriyetini bağlayan bağlar değildir. Aksine, basın hürriyetinden doğacak zararları ortadan kaldırma aracı, yine basının kendi hürriyetidir.
Dernek kurma hürriyeti;
Öğretim hürriyetidir.
“Dernek, birçok kişiler tarafından bilgilerini veya çalışmalarını sürekli bir şekilde birleştirmek amacıyla kurulan heyettir ”. Çocuk Esirgeme, Kızılay Dernekleri, Türk Hava Kurumu Demeği, Türk Tarihi Araştırma Derneği, Kadınlar Birliği gibi, kulüpler de dernekler türündendir. “Öğretim; bir kimsenin, kendi ilmini başkalarına öğretmesidir. ” Buradaki öğretimden amaç, aile içinde yapılan öğretim ve ders görme değildir. Bir kurum açarak, genel öğretimde bulunmaktır. Dernek ve öğretim hürriyetleri, diğer bireysel hürriyetlerden farklıdır. Çünkü bunlar, ortak bir çalışmanın sürekli uygulanmasını gerektirir. Bu sebeple, yalnız bireysel haklar gibi ele alınamazlar.
Medeni Bilgiler, S. 94-95