1 Kasım 1922 günü, Osmanlı Saltanatı’nın kaldırılmasına dair önergeleri görüşmek üzere toplanan Anayasa, Şeriye ve Adalet Komisyonlarının ortak toplantısında söylemiştir:
Egemenlik ve saltanat, hiç kimse tarafından hiç kimseye ilim icabıdır diye görüşme ile, münakaşa ile verilmez. Egemenlik, saltanat kuvvetle, kudretle ve zorla alınır. Osmanoğulları, zorla Türk milletinin egemenlik ve saltanatına el koymuşlardı; bu zorla el koyuşlarını altı asırdan beri devam ettirmişlerdi. Şimdi de, Türk milleti bu mütecavizlerin hadlerini ihtar ederek, egemenlik ve saltanatını, isyan ederek kendi eline açıkça almış bulunuyor. Bu bir olupbittidir. Söz konusu olan, millete saltanatını, egemenliğini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız? meselesi değildir. Mesele, zaten olupbitti haline gelmiş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, mutlaka olacaktır. Burada toplananlar, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce uygun olur. Aksi takdirde, yine gerçek gerektiği şekilde ifade olunacaktır. Fakat ihtimal bazı kafalar kesilecektir.
1922 (Nutuk II, s. 691)

Afyonkarahisar’da doğdu, Ankara’da büyüdü. Yazmayı, yaratıcı olmayı, okumayı sever; bunlar için yaşar. Yaptığını düşünmez, düşündüğünü yapar. Aklın ve vicdanın yolunda hukukun ve ilmin üstünlüğünü savunur, hayal kurmak yerine hedef seçmeyi düstur edinmiş yazmaya derdinden meyil etmiş fikri hür Atatürk gencidir.