Balkan ulusları, bugün Arnavutluk, Bulgaristan, Romanya, Yunanistan, Yugoslavya ve Türkiye gibi bağımsız siyasal varlıklar halinde bulunuyorlar. Bütün bu devletlerden olan uluslar yüzyıllarca beraber yaşamışlardır. Denebilir ki, son yüzyılda oluşan bugünkü Balkan devletleri, içlerinde Türkiye Cumhuriyeti de olmak üzere, Osmanlı İmparatorluğu’nun yavaş yavaş parçalanmasının ve sonunda tarihe gömülmüş olmasının tarihsel sonucudur.
***
Balkan ulusları, toplumsal, siyasal, ne görüşte olurlarsa olsunlar, onların Orta Asya’dan gelmiş aynı kandan, yakın soylardan ataları bulunduğunu unutmamak gerekir. Karadeniz’in kuzey ve güney yollarıyla binlerce yıl deniz dalgaları gibi birbiri ardına gelip Balkanlar’a yerleşmiş olan insan toplulukları başka başka adlar taşımış olmalarına karşın, gerçekte bir tek beşikten çıkan ve damarlarında aynı kan dolaşan kardeş topluluklardan başka bir şey değillerdir. Görüyorsunuz ki, Balkan ulusları yakın geçmişten ziyade uzak ve derin geçmişin kırılmaz çelik halkalarıyla birbirine pekala bağlanabilir. Binbir türlü insanlara özgü tutkularla, din ayrılıklarıyla, bazı tarihsel olayların bıraktığı dargınlık izleriyle geçmiş zamanlarda gevşetilmiş hatta unutturulmuş olan gerçek bağların yeniden kurulmasının gerekli ve yararlı olduğu, insanlığa yakışır yeni bir döneme girdik. Bir an için bütün bu geçmişe gömülmüş anıları bir yana bıraksak bile bugünün gerçek gerekleri, Balkan uluslarının, çağın saymak ve uymak zorunda kaldığı yepyeni koşullar ve geniş bir görüş açısı altında birleşmelerindeki yararın büyük olduğunu göstermektedir. Balkan birliğinin temel ve amacı, karşılıklı siyasal bağımsızlığa saygıyla gözeterek ekonomik alanda, kültür ve uygarlık alanlarında işbirliği yapmak olunca, böyle bir amaç bütün uygar insanlarca kuşkusuz övgüyle karşılanacaktır.
Ekim 1931, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II
Amacı Türkiye’nin güvenliği olan ve hiç bir ulusa karşı olmayan bir barış yolunu izlemek bizim her zaman ilkemiz olacaktır.
Kasım 1931, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt I
Dostlar arasında doğruluktan şaşmayan bir durumun korunması bizim her zaman önem verdiğimiz bir ilkedir.
Kasım 1932, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt I
Barışın bozulmuş olmasından acı duymak olanaksızdır. Bugün ciddi anlaşmazlıkların ortadan kalkması uygar insanlığın başlıca dileği olmalıdır.
Kasım 1935, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt I