Türk ulusu hızla batıya yönelmiştir. Mucize diyeceksiniz. Hayır. İsteyerek, hesaplanarak yapılmış, sağduyu ve ulus sevgisinden güç alan bir eser.
Kemalizm, 1936
O’nun bilime karşı duyduğu ilgi ve gelişme yolundaki azmiyle, genç Türkiye Avrupa’ya katılmıştır. Onda, bugünkü uygarlığın en coşkun merkezlerinden birini selâmlamaklığımız için artık hiçbir şey eksik değildir.
***
Çevresinde, maneviyatı bozulmuş kimseler ya İngiltere’nin himayesini yahut Amerika mandasını istemeyi düşünüyordu. Mustafa Kemal onlara:
-Hayır, dedi. Verilecek tek bir karar vardır ki, o da milli hâkimiyet esasına dayanan kayıtsız ve şartsız istiklâl sahibi yeni bir Türk Devleti kurmaktır. <<Ya istiklâl, ya ölüm!>>
Ne asîl bir vatanseverlik!
***
O’nda hayran olduğum iki olağanüstü nitelik var:
Biri alev gibi parlayan yurt sevgisi, diğeri eserine mutlak bir mantık ve birlik sağlayan nefse güven..
Bir tek adam, her şeyi tasarlamış, her şeyi gerçekleştirmiştir. O’nun kazandığı ün ve gördüğü saygının yüceliği, eşsizliği kolayca anlaşılır. Tanıyanların hiçbiri O’na “büyük devlet adamı” unvanını vermekten kendini alıkoyamaz.
Yabancı Gözlüyle Cumhuriyet Türkiyesi, 1938
“Atatürk’ün askerlik tarafına şaşmıyorum. Meslekte, deha sahibi insanlar vardır. Buna şaşılmaz. Fakat İsviçre medeni kanunu kabul etmek ve Türkiye’de yürürlüğe koymak, bu adeta dehanın da üstünde bir şey. İşte buna hayranım!”
Laiklik ve Atatürk’ün Laiklik Politikası, Genelkurmay ATASE