Sivas Kongresi’nde en çok Amerikan Mandası üzerinde durulmuştur.
Kongreye gelen ve yurtseverliklerinde şüphe olmayan bazı kişilerde,
tek başına yapamayacağımız, hiç olmazsa Amerika’ya dayanmamız gerektiği fikrinde idiler. Kongre bağımsızlık esasına aykırı hiçbir karara yanaşmadı ve 11 Eylül 1919’da sona erdi.
Mustafa Kemal Sivas’ta iken bir Amerikalı general kendisi ile görüşmeye
geldi. Lise binasında buluştular. General:
– Ne yapmak istiyorsunuz?
Mustafa Kemal Paşa:
– İstediğimiz memleketimizi düşman işgalinden ve istilasından kurtarmak, sonra da bağımsız, uygar bir devleti kurarak insanca yaşamaktır.
– Bu istek hayal, gayretleriniz ise boşunadır. Müttefikiniz olan Almanya, Avusturya, Bulgaristan çökmüş, teslim olmuşlardır, memleketinizin bir çok yerleri işgale uğramıştır. Ordunuz dağılmıştır. Silahlarınız
alınmıştır. Bu şartlar altında yapmak istediğiniz şeyler ne askerliğe
uyar, ne de herhangi bir mantığa sığar. İnsanların intihar ettiklerini görüyoruz ama, milletlerin intihar ettikleri görülmemiştir.
Mustafa Kemal atıldı:
– Evet generalim dedikleriniz doğrudur. Böyle bir durumda yapmayı
düşündüklerimiz ne askerlik kaidelerine sığar, ne de herhangi bir usule
uyar. Fakat bütün bunlara rağmen vatanımızı kurtarıp bağımsız ve çağdaş bir Türkiye Devleti kurarak insan gibi yaşayacağız. Eğer başarılı
olamazsak (Masanın üzerine elini koyup avucunu açarak) düşmanların
avuçları içinde her gün birer parça can vermektense tarihimize yaraşır
şekilde dövüşerek ölmeyi tercih ederiz.
General:
– Ben her şeyi hesap etmiştim. Fakat bunu hesap etmemiştim, diyerek ayağa kalktı. Mustafa Kemal’in elini sıktı ve ayrıldı
Atay, Babanız Atatürk…, s. 63-64