Mustafa Kemal 16 Mayıs 1919 günü Şişli’deki evinden otomobil’e
atlayarak Galata rıhtımına geldi ve hazırlandığı söylenen Bandırma Vapuruna bindi. Hareketinden biraz önce arkadaşlarından biri:
– İngilizlerin bindiğimiz gemiyi takip etmek, hatta batırmak ihtimalleri vardır, demişti.
Mustafa Kemal:
– Burada esir gibi yaşamaktansa, Karadeniz’de batmayı tercih ederim,
cevabını verdi. Sonra yanındakilere Dolmabahçe önünde düşman gemilerini göstererek:
– Bunlar işte böyle… Dayandıkları tek şey yalnız demir, çelik ve silah
kuvveti! Bildikleri tek şey yalnız madde… Bunlar hürriyet uğruna ölmeye karar verenlerin kuvvetini anlayamazlar. Biz Anadolu’ya yalnız
silah ve cephane değil, ideal ve iman götürüyoruz, dedi.
Boğazdan çıktıktan sonra gece yarsına doğru kaptanın yanına gitti. Sordu:
– Karadeniz’de kaçıncı seferiniz kaptan?
– İlk çıkışımdır efendim.
– Denizin tehlikeli yerlerini bilir misin?
Kaptan harita üzerinde bir yer göstererek:
– Şu Kerempe burnunu geçersek tehlikeyi atlatmış oluruz.
– Demek ki devamlı tehlike içindeyiz, diyen Mustafa Kemal harita
üzerinde kaptana şu emirleri verdi:
– Normal rotayı takip etmeyeceksiniz. Karaya çarpmamak kaydıyla
mümkün olduğu kadar kıyıdan gideceksiniz. Lazım gelirse gemiyi tereddütsüz karaya saplayacaksınız.
– Gemiyi feda ettikten sonra istediğiniz yere çıkarız, efendim.
Biraz düşündükten sonra tekrar sordu:
– Kaç mil gidiyoruz, kaptan?
– Sekiz, on mil ama havaya bakar.
– Ne havası?
– Yani fırtına olursa pek yol alamayız.
Böylece gemi mümkün olduğu kadar kıyıdan gidiyordu. Mustafa Kemal’in
bütün amacı Anadolu’nun bir kıyısına ayak basmaktan ibaretti.
Önce Sinop’a uğradılar. Oradan Samsun’a karadan gitmek istedi ise de yol
olmadığını söylediler. Tekrar Bandırma Vapuru’na bindi.
Samsun göründüğü zaman çocuk gibi seviniyordu.
Samsun’da aldığı bir haber, kaptana rotayı değiştirtmesinde ne kadar isabetli olduğunu gösterdi: İngilizler gemiyi takip etmişler, fakat normal yol üzerinde rastlayamamışlardı.
Nezihe Araz, Mustafa Kemal’in…,58