Atatürk, Ramazan ayına çok büyük bir önem verir; bu ay içinde ince saz heyeti saraya kesin olarak sokulmazdı. Akşamları, beni huzurlarına çağırır ve Kuran-ı Kerim’den sureler okuturlar, kendileri de bunu derin bir hazla dinlerlerdi.
Ramazan aylarında, Hacı Bayram Veli ve Zincirlikuyu Camilerinde şehitlerimizin ruhu için hatim okumamı emrederlerdi. Ben de, tıklık tıklım dolu olan bu camilerde emirlerini yerine getirir, hatim okurdum.
Peygamber efendimizden bahsederlerken, “Hazret-i Peygamberin Zaman-ı Saadetlerinde” diye, daima saygı ifade eden kelimeler kullanırlardı.
Peygamber efendimizin, ayrıca çok yetenekli bir devlet adamı ve iyi bir başkomutan olduğunu daima söylemişlerdir.
Din işlerinin cahil kimselerin kontrolünden alınıp, bu işi iyi bilen âlimlere verilmesinin gerekliliğini ifade ederler, “Mukaddes Mihrabı cehlin cahillerin elinden alıp ehlin (konuyu iyi bilen) eline vermek zamanı çoktan gelmiştir” derlerdi.
En uzun tatillerin dini bayramlarda yapılmasının da şart olduğu söyleyip “Herkes, dini vecibeleri, görevleri yerine getirecek, sonrada dinlenecekler” derlerdi.
Hafız Yaşar Okuyan’dan
Atatürk’ten Hiç Yayınlanmamış Anıları, Yurdakul Yurdakul