Muallimler Ankara’da bir içtima yapmışlar, bu içtimaya iki-üç muallim hanım da iştirak ederek salonda ayrı bir yere oturmuşlardı. Muallim hanımların içtimaya gitmelerini hoş görmeyen meclisin sarıklıları Gazi’ye şikayete giderler. Gazi kızarak:
“Kimmiş Muallimler Cemiyeti Reisi? Çağırın onu!” der. Mazhar Müfit birkaç dakika sonra içeri girince gürleyen bir sesle ona çıkışır:
“Siz Muallimler içtimada ne yapmışsınız? Ne ayıp şey bu?” Mazhar Müfit şaşakalır. Gazi’den bu hareket mi beklenirdi? Sarıklılar muzaffer bir beşaretle gülmektedir. Sarıklılar neşe içinde iken, Gazi’nin sesi hep aynı tonda devam eder:
“Olur şey değil, olur şey değil!” Mazhar Müfit hala ayakta ve hala ne diyeceğini şaşırmış bir halde cevap vermeye çalışır:
“Efendim vallahi…”
“Bırak bırak ben hepsini biliyorum; içtimaya muallime hanımları da çağırdınız. Fakat onları niye ayrı sıralara oturttunuz? Sizin kendinize mi itimadınız yok, Türk hanımının faziletine mi? Bir daha öyle ayrılık gayrılık görmeyeyim, anladınız mı?
Anılarla Atatürk, İstanbul Görsel Yapım Prodüksiyon