Eski soyadımızla, Bulgurlu ailesine ait köşkün, bütün Ankaralılar adına
Mustafa Kemal’e armağan edildiği söylenir.
Annem, ablalarım, küçük ağabeyim ve işçilerin köşkü temizledikleri bir
ikindi vakti Mustafa Kemal ansızın, oturacağı yeri görmeye geliyor. Evdeki
herkes şaşkınlıktan, sevinçten perişan. “Çocuklar” diyor Mustafa Kemal,
“Benim karnım aç.” Herkes öğle yemeğini yemiş. Bir iki yumurtadan başka
bir şey yok. Ona acele yağda yumurta pişiriyorlar. Bir ara Mustafa Kemal’in
gözü, küçük ağabeyime ilişiyor.
Aralarında şu konuşma geçiyor:
– Adın ne senin?
– Mustafa Kemal.
– Bu kimin adı?
– Senin.
– Büyüyünce sen ne olacaksın?
– Paşa olacağım.
– Nasıl olursun? Belinde kılıç bile yok!
– Öyleyse sen ver.
Ve ertesi günü, Mustafa Kemal’den küçük Kemal’e istediği kılıç gönderiliyor.
Nezihe Araz, Mustafa Kemal’in…, s. 17.