Fevzi Paşa çok iyi yetişmiş bir asker olmasından başka çok dürüst ve başarılı bir kumandandı. Osmanlı İmparatorluğu’nun son hükümetinde harbiye nazırı (savaş bakanı) olmuştu. Bu mevkide ilen Kuva-yı Milliyecilerin İstanbul’da bulunan birçok silah ve mermi depolarını basarak silahları Anadolu’ya kaçırmalarına göz yummuştu.
23 Nisan 1920’de TBMM’nin ilk defa açılmasından ancak 4 gün sonra Ankara’ya gelmiş ve kurulan ilk hükümette Milli Müdafaa (Milli Savunma) Bakanlığı verilmişti.
Atatürk Mareşal Fevzi Çakmak’a ayrı bir hürmet beslerdi. Mareşal içki içmez, beş vakit namazında, çok dürüst ve faziletli bir kişi idi. Atatürk ve Mareşal seyahatlerinde hiç harcırah (yolluk) almamışlardır.
Maraşel’e yolluk teklif edilince, “Biz oraya askeri araçlarla teftişe gittik. Orduevinde yedik içtik, kalktık. Görev yapıp döndük. Ne harcırahı” der ve yollukları daima orduya kalırdı.
Bu nedenle Atatürk’ün Mareşal’e çok değişik bir hürmeti ve sevgisi vardı.
Paşa’nın yemekte olacağı zaman, kesin olarak masaya içki konulmaz, sadece limonata içilirdi. Atatürk, Mareşal’in her yemeğe gelişinde, bizlere bunu tekrar tekrar hatırlatır, herhangi bir yanlışlık yapıp masaya içki getirilmesini önlerlerdi.
Muzaffer Kılıç, Halil Nuri Yurdakul’dan
Yurdakul Yurdakul, Atatürk’ten Hiç Yayınlanmamış Anılar