Sabiha Gökçen şöyle anlatıyor:
Atatürk, çalışma hayatında ilgililerin görüşlerini almayı, ikna etmeyi, esas almıştır. İncitmek, kırmak istemezdi.
Atatürk salonun öbür tarafında hareketli bir konuşmaya dalan Mareşal Fevzi Çakmak’ı göstererek:
“Gökçen.” dedi. “Mareşal Fevzi Çakmak bugün senin uçuşlarını, gösterilerini baştan sona en az benim kadar heyecanlanıp duygulanarak izledi. O da herkes gibi bu işlere başladığın günlerden beri seninle iftihar ediyor. Bunu Dersim harekâtından sonra da bizzat açıklamıştı zaten. Şimdi git kendisiyle görüş. Tam sırasıdır. Ona, elini öptükten sonra, kadınların resmen asker olabilmesi için ricada bulun. Olur derse mesele kalmaz.”
Atatürk’ün dediği gibi yaptım. Doğruca Mareşal Fevzi Çakmak’ın yanına giderek elini öptüm. O da beni yanaklarımdan öperek:
“Sağ ol evladım” dedi. “Cumhuriyet Bayramı’mıza yaptığın gösterilerle hem renk hem de heyecan kattın.”
“Sizleri mutlu edebildiğim için bendeniz de mutluyum efendim.”
“Dersim Harekâtı’ndaki başarıların bize gelecekte daha büyük başarılar elde edebileceğinizi ispat etmişti zaten. Gerçi o başka görev bu başka görev ama yine de ayağın yerden kesiliyor değil mi?”
“Öyle efendim. Yalnız bir sorunum var.”
“Hayır ola.. Nedir bakalım sorunun?”
“Şu kadınların da asker olmaları meselesi. Biliyorsunuz henüz bu konuda yasa olmadığı için benim durumum da ortada. Atatürk konuyu sizinle konuşmamı ve bu meselede bana yardımcı olmanızı istedi. Kadınların resmen asker olmaları ve askere alınmaları sizin vereceğiniz karara ve izne bağlı. Bu yasayı çıkartacak olursanız bütün Türk kadınları size minnettar kalacaklardır. Öyle tanıdığım genç kızlar var ki bu şerefli üniformayı giyebilmek için hayatlarının en güzel yıllarını bile feda etmeye razılar..”
Mareşal Fevzi Çakmak beni büyük bir dikkatle dinledikten sonra elini çok samimi bir şekilde omzuma koyarak şöyle konuştu:
“Duygularını çok güzel bir şekilde ifade ettin Gökçen. Türk kızlarının asker olmak isteyişlerini, bu şerefli üniformayı taşımaktan büyük bir gurur duyacaklarını ben de biliyorum. Ama hayır, bunu sakın benden isteme yavrum. Çünkü bu kızlarımızın, kadınlarımızın asker olmalarına asla razı değilim! Bir milletin var olması, o milletin kadınlarının yaşaması ile mümkün olur ancak.
Anılarla Atatürk, İstanbul Görsel Yapım Prodüksiyon