Enver Behnan Şapolyo anlatıyor:
İngiliz kralı VIII. Edward, İstanbul’a Atatürk’ü ziyarete geldiği zaman, Atatürk kendisine bir akşam ziyafeti vermişti. Ziyafetten önce:
“Bana İngiltere sarayında verilen ziyafetler ne şekilde olur, onu bilen birisini yahut bir aşçı bulunuz!..” dedi. Bu emir üzerine nihayet bu sofra merasimini bilen bir zattan öğrenerek sofrayı o şekilde düzene koydular… Akşam kral, sofraya oturunca kendisini kral sarayında zannederek memnun oldu. Atatürk’e dönerek:
“Sizi tebrik eder ve teşekkür ederim. Kendimi İngiltere’de zannettim.” diyerek memnuniyetini bildirdi.
Sofraya, hep Türk garsonlar hizmet etmekte idi. Bunlardan bir tanesi heyecanlanarak, elindeki büyük bir tabakla birdenbire yere yuvarlandı. Yemekler de halılara dağıldı. Misafirler utançlarından kıpkırmızı kesildiler. Fakat Atatürk, Kral’a eğilerek:
“Bu millete her şeyi öğrettim, fakat uşaklığı öğretemedim!” dedi. Bütün sofradakiler Atatürk’ün zekâsına hayran oldular. Atatürk, garsona da:
“Vazifene devam et!” emrini verdi.
Anılarla Atatürk, İstanbul Görsel Yapım Prodüksiyon

Afyonkarahisar’da doğdu, Ankara’da büyüdü. Yazmayı, yaratıcı olmayı, okumayı sever; bunlar için yaşar. Yaptığını düşünmez, düşündüğünü yapar. Aklın ve vicdanın yolunda hukukun ve ilmin üstünlüğünü savunur, hayal kurmak yerine hedef seçmeyi düstur edinmiş yazmaya derdinden meyil etmiş fikri hür Atatürk gencidir.