Hacı Şükrü Bey, Albaydı. Yurtsever bir insandı. Milli Mücadele’de
önce Demirci Mehmet Efe’nin yanında çalışmış, sonra arası açılarak
Afyon’a çekilmiş, orada Milli Mücadele’ye devam etmişti. Sonunda milletvekili seçilerek Ankara’ya gelmişti.
Hacı Şükrü Bey, kurmay subayları da çekemezdi.
Mustafa Kemal Paşa bir gün Meclis toplantısına başkanlık ederken, Hacı
Şükrü bey, askeri bir konuda konuşmak üzere kürsüye çıktı. Kurmay subaylara çatmak istedi ve sözü üniformaya getirerek;
– Bunların üstünlükleri yakalarındaki vişneçürüğünde midir? Bu vişneçürüğünün anlamı nedir?
Mustafa Kemal dayanamadı. Elini başkanlık kürsüsünün üzerine vurarak
Hacı Şükrü Bey’i susturdu ve şunları söyledi:
– Hacı Şükrü Bey! Onun anlamı ilim-irfan kaynağı demektir, ilim-irfan kaynağı!
Kılıç Ali’nin Anıları, (Der. Hulusi Turgut), İstanbul: İş Bankası Kültür Yayınları 2007, s. 139.

Afyonkarahisar’da doğdu, Ankara’da büyüdü. Yazmayı, yaratıcı olmayı, okumayı sever; bunlar için yaşar. Yaptığını düşünmez, düşündüğünü yapar. Aklın ve vicdanın yolunda hukukun ve ilmin üstünlüğünü savunur, hayal kurmak yerine hedef seçmeyi düstur edinmiş yazmaya derdinden meyil etmiş fikri hür Atatürk gencidir.