Mustafa Kemal Paşa Amasya’da, 12 Haziran 1919’da hükümet konağında bir konuşma yapmış ve ülkenin içinde bulunduğu durumu ve
yapılması gerekenleri anlatmıştır. Konuşma sırasında orada bulunan vaiz Abdurrahman Kamil Efendi, Mustafa Kemal Paşa’nın konuşmasında “ayet ve
hadisleri” çok ustaca ve yerli yerinde kullandığını görünce:
“Bu paşa başka paşa… Bu paşa bildiğimiz paşalardan değil” diyerek hayranlığını ve şaşkınlığını dile getirmiştir. Kurtuluş Savaşı’nın önemini çok çabuk
kavrayan bu din adamına Mustafa Kemal de çok özel bir ilgi göstermiştir.
O gün Mustafa Kemal ve heyeti konaklamak için Saraydüzü kışlasına hareket etmiştir. Burada Mustafa Kemal, Sultan Beyazid Camii Vaizi Abdurrahman Kamil Efendi’den ertesi günkü Cuma hutbesinde Kurtuluş Savaşı’nın
öneminden söz etmesini istemiştir. Gecenin ilerleyen saatlerinde Abdurrahman Kamil Efendi, yarınki Cuma hutbesine hazırlanması gerektiğini belirterek Mustafa Kemal’den müsaade istemiştir. Bunun üzerine Mustafa Kemal
ayağa kalkarak:
“Yanınıza bir adam katayım, karanlıktır” deyince,
Abdurrahman Kamil Efendi, Mustafa Kemal’in gözlerinin içine bakarak:
“Gözlerinizin ışığı beni götürür paşam…” demiştir.
Bu söz üzerine biraz duygulanan ve düşünen Mustafa Kemal, hocaya:
“Baba!
Bu işte muvaffak olmak da var, olmamak da…
İnşallah muvaffak olacağız. Eğer olamazsak bizi asarlar.
Kelle gider!
Ne dersin?” diye sorunca, Hoca Kamil Efendi, yine Mustafa Kemal’in o derin
mavi gözlerinin içine bakarak:
“Oğul! Sen ki genç yaşta başını vatan millet uğruna feda etmişsin, benim
bu ihtiyar kelleyi de koy senin uğruna feda olsun” demiştir
Hüseyin Menç, Milli Mücadele Yıllarında Amasya, Ankara: 1992, s. 36-37’den aktaran Recep Çelik,
“Milli Mücadele Döneminde
Atatürk ve Din Adamları”, Atatürk’ün İslama Bakışı Belgeler ve Görüşler, Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi 2005, s. 82-83;
Sinan Meydan, Atatürk ile Allah Arasında, İstanbul: İnkılap Kitapevi 2009, s. 329-330.