ATATÜRK’ün başarısının en önemli nedeni halkın duygu ve düşüncesine her zaman büyük değer vermiş olmasıdır. Onun hazinesi halkın hafızasıdır. Gerçekleştirmeyi düşündüğü projelerini uygulamaya koymadan önce halkın nabzını yoklardı. Halkın benimsemeyeceği ve uygulama olanağı olmayan hususlarda ısrarcı olmamıştır. Halkın cahilliğini gerekçe gösterip halkın düşüncelerine kulaklarını kapamak gibi bir kolaycılığa kaçmamıştır. O, Türk insanının cahil ve yoksul görüntüsünün altında güçlü bir sağduyunun bulunduğunu bilmekteydi. Hedefine de bu cevherden yararlanarak ulaşmıştır. Onun düşüncelerinde ve başarılarında Türk halkı vardır. Aşağıdaki anekdot ATATÜRK’ün bu konudaki bakış açısını yansıtan güzel bir örnektir:
ATATÜRK danışmaya büyük önem verirdi. Zihninde tasarlayıp uygulamaya karar verdiği sorunları çok önemli olmayan kimselerle görüştüğü çok görülmüştür. Neşeli zamanında sordular:
-Paşam, şu fikir danıştıklarının içinde de bazen öyleleri vardır ki, şaşıyoruz; bunların düşüncelerini nasıl olsa, sonunda kabul etmeyeceksiniz. Kararınızı da önceden vermiş olduğunuz biliniyor, o hâlde ne diye bunları birer birer çağırıp karşınızda söyletirsiniz?
ATATÜRK alaycı bir bakışla şu karşılığı verdi:
-Bazen hiç olmadık adamlardan, ben çok şeyler öğrenmişimdir. Hiçbir düşünceyi hor görmemek lâzımdır. Neticede kendi fikrimi uygulayacak bile olsam, herkesi ayrı ayrı dinlemekten zevk alırım… ATATÜRK, bu alışkanlığını hayatının sonuna kadar değiştirmedi.
age.;s. 7-8.