Ata Samsun’a çıktığı zaman üstü başı yırtık, yüzünün rengi bakıra dönmüş, pabuçları patlak, silahsız bir er, yıkık bir duvara oturmuş ağlamaktadır. Atatürk onu görünce çok üzülür. Hemen yanına gider. Ama kendi halinde ağlayan asker onu fark etmemiştir bile.
“Asker ağlamaz arkadaş.” dedi. “Sen ne diye ağlıyorsun?”
Asker irkildi, başını kaldırdı. Bu sesi tanıyordu ve bu yüz ona hiç de yabancı değildi. Hemen doğruldu, Anafartalar’daki kumandanını çelik yay gibi selamladı. O, sualini tekrar sordu:
“Söyle neden ağlıyorsun?” İç Anadolu’nun yürekli çocuğu içini çekti:
“Düşman memleketimi bastı, hükümet beni terhis ediyor. Silahımızı elimizden aldılar. Toprağıma giren düşmanı şimdi ben ne ile öldüreceğim komutanım?”
Büyük Kumandan çok duygulandı:
“Üzülme çocuğum.” dedi, “Gel benimle.” Ve sonra Samsun deposundan alınan bir silahla askeri silahlandırdı. Atatürk’ün yanına katılan ilk silahlı Mehmetçik budur.
Anılarla Atatürk, İstanbul Görsel Yapım Prodüksiyon