Ülkeyi Doğu ve Batı diye ikiye ayırmak doğru değildir. Yurt bir bütün olarak ele alınmalı, kurtuluş için genel çareler
aranmalıdır.
1918, Milli Mücadele Hatıraları, Ali Fuat Cebesoy
Yüzyıllardır inleyip duran, fakat zorbaların, aldatıcıların, cahillerin çıkardıkları engeller yüzünden yürekleri paralayan sesini ulusun kulağına duyuramayan zavallı yurt bugün diyor ki: “Can kulağınızı, yanmış, yıkılmış bağrında en derin acıları duymuş olan ananızın içten gelen seslenişine artık hep açık bulundurunuz. Baylar, Asya’da, Afrika’da, Avrupa’da hüküm sürmek gücünü ve yeteneğini göstermiş olan atalarımızın bu sesi vaktinde duymalarına engel olunmasaydı, Türk toplumu, Türk ülküsü, Türk çıkarları korunup verimli bir biçimde gelişeceği yerde bize bugünkü yıkıntı mı miras kalırdı? Baylar, yurdumuz artık bayındırlık istiyor, varlık ve refah istiyor. Bilim ve beceri, yüksek düzeyde uygarlık, özgür düşünce ve özgür anlayış istiyor. Şeref, namus, bağımsızlık, gerçek varlık, yurdun bu isteklerini tümüyle ve olanca hızıyla yerine getirmek için köklü ve ciddi bir çalışma istiyor.
Ağustos 1924, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II
Gerektiğinde yurt için bir birey gibi bir tek karar ve kararlılıkla çalışmasını bilen bir ulus, elbette, büyük bir geleceğe hak kazanan ve aday olan bir ulustur.
1927
Yurt toprağı! Sana her şey feda olsun. Kutlu olan sensin. Hiç birimiz senin için canımızı esirgemeyiz. Fakat sen de Türk ulusunu sonsuza dek yaşatmak için verimli kalacaksın. Türk toprağı, sen, seni seven Türk ulusunun mezarı değilsin. Türk ulusu için yaratıcılığını göster.
1930, Atatürk’ten Hatıralar, Afet İnan,
“Anadolu insana, bir boşluk, bir çöl gibi görünüyor. Öyle görünür Anadolu. Zaten yaptığımız işin zevki de işte burada. Bu çölden bir hayat çıkarmak bu çözülmeden bir örgüt yaratmak gerekiyor. Kaldı ki, görünürdeki boşluğa bakmayın; boş görünen o alan doludur. Çöl sanılan alanda saklı ve güçlü bir varlık bulunuyor. O, ulustur; O Türk ulusudur. Eksik olan şey örgütlenmedir. İşte biz onun üzerindeyiz.
Ankara’nın İlk Günleri, Yunus Nadi