Mustafa, şerefi üzerine titreyen onurlu bir çocuktu. Mahallesinde
sokak oyunlarını seyreder, fakat katılmazdı. O zamanki arkadaşlarının anlattığına göre bir gün komşu çocukları “birdirbir” oynuyorlarmış.
Kendisini de çağırmışlar:
– Gel sen de oyna demişler
Mustafa:
– Peki, demiş ve olduğu yerde ayakta durmuş.
Arkadaşları:
– Ama eğil de atlayalım, demişler.
Mustafa olmaz anlamında başını sallayarak:
– Ben kimsenin önünde eğilmem! Üstümden böyle atlayabilirseniz atlayın!
Falih Rıfkı Atay, Babanız Atatürk, İstanbul: Bateş Yay., 1980, s. 11.