Atatürk, özellikle bulunduğu toplumda kötümserlik duygularını derhal yıkan ve memlekette çalışmak için, güçlü ileri ve mutlu olmak için gereken neşe ve kudreti derhal çevresine aşılayan bir varlıktır.
İnönü’nün Söylev ve Demeçleri I, 1946
En büyük zaferleri kazandıktan sonra da Atatürk, ömrünü, yalnız Türk milletinin haklarını insaniyete, ezeli hizmetlerini ve tarihe hakketiği meziyetlerini ispat etmekle geçirmiştir.
Anayasamızda ve bugün vatandaşların vicdanlarında yerleşmiş olan lâik, milliyetçi, halkçı, inkılâpçı, devletçi Cumhuriyet, bize büyün evsafı ile Atatürk’ün en kıymetli emanetidir.
****
Milletinin büyüklüğüne, kudretine, faziletine, medeniyet istidadına ve mükellef olduğu insanlık vazifelerine sarsılmaz itikadı vardı.
<<Ne mutlu Türk’üm diyene!>> dediği zaman, kendi engin ruhunun hiç sönmeyen aşkını en manalı bir surette hulasa etmişti.
Ulus Gazetesi, 22 Kasım 1938
Milli dâvayı kazanmak için, Gazi’nin yenmeye mecbur olduğu zorlukları düşünmek, insanın gözünü karartır. Istırap çeken büyük, kahraman ve fedakâr Türk milleti içinde Gazi, ıstırap çekmekte, kahramanlıkta ve fedakârlıkta en ileride yürüdüğü içindir ki, milletin maddi ve manevî bütün kudretinden millet dâvasında istifade edilmiştir.
***
Senin arkandan gelmekte muhakkak muvaffakiyete yürümenin inşırahı vardır. Sen ebediyete intikal edince Türk nesilleri senin izinden yürüyecektir. Türk milleti dâvasının çıkar yolu ancak senin yolundur.
Yücel Dergisi, 1945, Cilt XIX