Yarın bugünü sürdürecektir. Anayasa hükümleri bütün kapsamlarıyla uygulanacaktır. Türk ulusunun somut simgesi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi, ülkemizin def da vofite’u’ “ana direği” olacaktır.
1921, Angora Constantinople Londres, Berthe Georges Gaulis;
Ulusumuz hiç kimsenin onamasına gerek görmeden ve onamayanlara karşı da ayaklanarak ulusal egemenliğini almış ve böylece kullanagelmiştir.
Aralık 1921, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt I
Ulus egemenliğini almıştır, ayaklanarak almıştır. Alınmış olan egemenlik hiçbir neden ve yolla bırakılıp geri verilemez. Bu egemenliği yeniden geri alabilmek için, almak için kullanılmış olan araçları kullanmak gerekir. Baylar, açık konuşacağım, beni bağışlayınız; her birinizin olağanüstü bir yetkiyle seçilmesine ve olağanüstü yetkisi olan bir meclisin kurulmasına ve bu meclisin ülkenin yazgısını elinde tutacak bir nitelik kazanmasına çalışan benim! Bunu başarmak için de en yakın arkadaşlarımla görüş ayrılığı yüzünden sert tartışmalar yaptım. Bütün yaşamımı, varlığımı, bütün şeref ve onurumu tehlikelere attım. Demek ki bu benim eserimdir. Benim ödevim bu eserimi alçaltmak değil, yüceltmektir.
Mayıs 1922, Nutuk
Unutulmamalıdır ki, ulusun egemenliğini bir kişinin, ya da bir kaç kişinin elinde bulundurmasından çıkar bekleyen cahil ve aymaz insanlar vardır. Hükümdarlar kendilerini, var sandıklan bir gücün temsilcisi sayarlar ve bundan zevk alırlar. Fakat onların çevresindeki çıkarcılar bu durumu din kılığına büründürerek bütün ulusu aldatmaya çalışırlar; nitekim şimdiye kadar çalışmışlardır da. Sonunda ulusun kulakları bu kişilerin şakımalarıyla dolar ve halk kendisine aşılanan düşünceleri din gereği ve salt gerçek sayar. Bu kişilere mürteci (gerici), yaptıklarına da irtica (gericilik) denir.
***
Haklarımız gayet yasal ve açıktır. Onları elde etmek için gücümüz de vardır, erkimiz de yeter. Ordularımız ve ordularımızı oluşturan ulusumuz güçlüdür. Ve bu yurdun, bu ulusu yaşatan zenginlik kaynakları vardır. Bunların üstünde de bir gücümüz vardır ki, o da eriştiğimiz ve gerçek olarak elimizde bulundurduğumuz ve bulunduracağımızı eylemli olarak kanıtladığımız ulusal egemenliğimizdir. Ulusal egemenliğimiz için tehlike var mıdır diye sordular. Buna cevap olarak dedim ki: “Hayır, hayır! Ulusal egemenliğimiz için tehlike yoktur ve olamaz. Çünkü ulusumuz yüzyılların çok acı tokatları ve felaketler sonucu uyanmıştır. Onu gericiliğin eski derinliklerine götürmeye maddi olanak yoktur.
Ocak 1923, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II
Annemin ruhuna, bütün atalarımın ruhuna edeceğime söz verdiğim vicdanımdan kopan yemini yineleyim. Annemin mezarı önünde, yüce Tanrı’nın önünde, yemin ediyorum ki, ulusumun bu kadar kan dökerek elde ettiği ve güçlendirdiği egemenliğin korunması ve savunulması için, gerekirse annemin yanına gitmekte asla duraksamayacağım. Ulusumun egemenliği uğrunda canımı vermek benim için vicdan ve namus borcu olsun!
Ocak 1923, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt I
İşte baylar, yeni Türkiye Devleti, dünyaya egemen olan o yüce ve güçlü düşüncenin Türkiye’de belirmesidir, gerçekleşmesidir. Dünyanın toplumsal ve siyasal gereklerinden doğan, binlerce yıllık Türk tarihinin evrimi sonucu olan devletimizde süreklilik ve durulmanın bütün nitelik ve koşullan vardır.
***
Dünyanın belli başlı uluslarını kölelikten kurtarıp egemenliğe kavuşturan düşünce akımları, günü geçmiş kuruluşlara ümit bağlayanların ve çürümüş yönetim biçimlerinde kurtuluş gücü arayanların acımasız düşmanıdır.
Ağustos 1923, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt I
Ulusun egemenliği öyle bir ateştir ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yanar, yok olur. Temeli ulusların köleliklerine dayanan kuruluşlar her yerde er geç yıkılacaktır.
Ağustos 1924, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II