Ey Arkadaşlar! Tanrı birdir büyüktür. Tanrısal inançların belirtilerine bakarak diyebiliriz ki, insanlar iki sınıfta, iki devirde ele alınabilir.
İlk devir insanlığın çocukluk ve gençlik devridir. İkinci devir insanlığın
erginlik ve olgunluk devridir. İnsanlık, birinci devrede tıpkı bir çocuk gibi,
tıpkı bir genç gibi yakından ve maddi vasıtalarla kendisiyle ilgilenilmesini
gerektirir. Allah, kulları gereken olgunluk noktasına erişinceye kadar
içlerinden vasıtalarla dahi kullarıyla ilgilenmeyi Tanrı olmanın gereği
saymıştır. Onlara Hz. Adem Aleyhisselam’dan itibaren bilinen veya
bilinmeyen sayısız denecek kadar çok nebiler, peygamberler ve elçiler
göndermiştir. Fakat Peygamberimiz aracılığı ile en son dini hakikatleri ve
uygarlığı verdikten sonra, artık insanlıkla bir takım aracılar koyarak ilişki
kurmayı gerekli görmemiştir. İnsanlığın kavrama düzeyi, aydınlanması
ve olgunlaşması; her kulun doğrudan doğruya tanrısal ilhamlarla ilişki
kurma yeteneğine ulaştığını kabul buyurmuştur. Ve bu sebepledir ki,
Cenab-ı Peygamber, son peygamber olmuştur. Ve kitabı, en eksiksiz
kitaptır.
(Hilafetin kaldırılması esnasında TBMM’de yaptığı konuşma, 1
Kasım 1922) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, 1989, C. I; 288. Atatürk,
1991;931.Kocatürk, 1999;228-229.)