Devlette egemenliğin varlığı iki temel imsele meydana getirir.
1. Egemenlik neden oluşmaktadır? Egemenlikte ne vardır? Sınırları nedir? Egemenliğe dayalı hangi işler hukuken yapılabilir? Bu, devletin egemenliği meselesidir. Bu meselede devlet içerideki dayanağından, milletten ayn olarak soyut tasavvur edilmekte ve böylece siyasi kuvvetinin tabiat ve sınırlan tayin ve tespit edilmek istenmektedir. Devletin siyasi kuvveti, sinesinde var olan bireylerin ve topluluklann, varlığı dolayısıyla sınırlanmıştır, ne derece sımrlandmlmıştır? Bunu, kamu hukuku belirler. Devletin diğer devletlerin ve kendi örgütüne dâhil olmayan diğer şahıslann, varlığı dolayısıyla egemenliğinin derecesini de devletler hukuku gösterir. Bu nedenle, devletin egemenliği meselesi, tam anlamıyla, bir temel hukuk meselesi değildir.
2.Egemenlik meselesinin ortaya koyduğu ikinci temel mesele, devlette, devlet içinde egemenlik meselesidir. Bu doğrudan doğruya temel hukukla ilgilidir. Kamu hukukunun ve devletler hukukunun sınırlarını belirleyen egemenlik, kime aittir? Şunu söylemek gereklidir ki; devlet, bir hukuksal kavramdır. Gerçekte idare edenler egemenliği kullanırlar. O halde, devlette idare edenler kimler olmalıdır? Siyasi kuvvetin yasal olabilmesi için, devletin, soyut egemenliği, gerçekte kime verilmelidir? işte bu sorulara cevap veren, demokrasi ilkesidir.
Medeni Bilgiler, S. 51

Afyonkarahisar’da doğdu, Ankara’da büyüdü. Yazmayı, yaratıcı olmayı, okumayı sever; bunlar için yaşar. Yaptığını düşünmez, düşündüğünü yapar. Aklın ve vicdanın yolunda hukukun ve ilmin üstünlüğünü savunur, hayal kurmak yerine hedef seçmeyi düstur edinmiş yazmaya derdinden meyil etmiş fikri hür Atatürk gencidir.