“Türkiye’nin tatbik ettiği (uyguladığı) devletçilik sistemi, ondokuzuncu asırdan beri sosyalizm nazariyatçılarının (kuramcılarının) ileri sürdükleri fikirlerden alınarak tercüme edilmiş (çevrilmiş) bir sistem değildir. Bu, Türkiye’nin ihtiyaçlarından doğmuş, Türkiye’ye has (özgü) bir sistemdir. Devletçiliğin bizce manası (anlamı) şudur: Fertlerin (bireylerin) hususi (özel) faaliyetlerini (etkinliklerini) esas tutmak, fakat büyük bir milletin ve geniş bir memleketin bütün ihtiyaçlarını ve birçok şeylerin yapılmadığını göz önünde tutarak memleket iktisadiyatını (ekonomisini) devlet eline almak…”
İzlenimler, Umutlar, s. 26-27