Dimdik, erkek yapılı bir vücut, şaşmaz bir vakar, gayet temiz bir kıyafet, düzgün yüz hatları, tesirli çelik mavisi gözler, gür kaşlar, yüzünde birkaç keskin çizgi, çokluk ciddi ve sert bir çehre, her bakışında, her davranışında hattâ her hareketsiz duruşunda bile büyük bir canlılık… Kafası ve vücudu kurulmuş yaylar gibi her an harekete hazır…
Muhakkak ki eşi benzeri olmayan bir insandı. Tehlike karşısında korkmak veya güçlükler çıktıkça kararsızlık nedir bilmezdi. Sadakat istedi ve hak etti. Kudret asla başını döndürmedi; çünkü yaradılışında küçüklük yoktu.
O, asla uysal, munis değildi; aksine sertti. Çünkü hayatı hep çetin tehlikeler ve güçlüklerle geçmişti. Fakat âdildi. Görüşü o kadar keskin ve sıhhatli idi ki, olayların gidişi, halkın duyguları ve Türkiye’in dış münasebetlerle ilgili ihtiyacı hakkındaki sezişleri şaşılacak bir şekilde doğru çıkardı.
***
Türkiye, Atatürk gibi bir evlât yetiştirdiği için bahtiyardır.
***
O, istibdadın yıkıntılarından ve zihniyetinden yepyeni bir siyasi yapı şekillendirip kurdu. Her şey korkunç ve acıklı bir savaş içinde hemen hemen kaybolmuş durumda iken Mustafa Kemal’in Türk ulusuna olan güveni hiçbir zaman sarsılmadı; halkın kendi kendisine güvenini yeniden kazandırdı; yıpranmış bir geçmişi gömerek, mutlu bir geleceğin kapılarını açtı.
Ülkü Dergisi, 1949, seri III, sayı 36