Az sonra aktarılacak olay, Atatürk’ün en sevdiği hikâyelerdendir. Kimi zaman kendi anlatır, kimi zaman da başkasına anlattırır, ama hep güler bu hikâyeye. Hikâye şöyledir:
Yeşilaycı bir profesör bir konferans vermektedir. Bir ara dinleyicilere sorar:
“Bir eşeğin önüne iki kova koysanız. Biri su dolu, biri rakı; hangisini içer?” Cevabı kendi veriyor:
“Tabii suyu.” Gene bitmez sorar:
“Neden?” Arkadan biri söz alır. Yüksek sesle cevaplar:
“Eşekliğinden.”
Atatürk bu cevaba bayılır. Güler, güler…
Bir akşam Orman Çiftliği’nde yanında erkanı, açık havada oturmaktadır. Onlar rakılarını yudumlarken, biraz ileride 15-16 yaşlarındaki bir çiftçi çocuk çalışmaktadır. Atatürk el edip çocuğu çağırır ve sorar:
“Söyle çocuk; bir eşeğin önüne iki kova kyosan. Biri rakı dolu, biri su. Hangisini içer?”
Anadolu tosunu yutkunur, etrafına bir göz atar. Gazi Paşa Hazretlerinin ve yanındaki muhterem zevatın önünde rakı kadehleri. Devletin en büyükleri.. Esas vaziyetine geçer ve kendini toplayarak:
“Rakıyı kumandanım!” der. Atatürk bu cevabın üzerine kahkahayı basar. Herkes şaşkın şaşkın ona bakarken Atatürk onlara dönüp muzipçe şunu söylüyor:
“Aman beyler! Neden diye sormayın!”
Anılarla Atatürk, İstanbul Görsel Yapım Prodüksiyon