Bir gece Atatürk Ada’da yat kulübünde spor üzerine konuşurken, yanındakilerden birinin sportmen olduğunu anlar ve ona şu soruyu sorar:
“Spor nedir?” Muhatabı, sporu herkesin bildiği gibi tarif eder. Gazi de der ki:
“Bana daha açık, bariz bir tarif bulabilir misiniz?” Belki en güzel cevabı bulmak için düşünen sportmenin ufak bir tevakkufu (duraklama) üzerine Gazi şu hatırasını anlatır:
“Arıburnu Kumandanı idim, iki tarafın ateş hatları arasında elli altmış metre mesafe vardı. Birbirine en yakın hatlar arasında dolaşan Türk ve İngiliz keşşaflarından (kaşif, keşfeden) ikisi gecenin kara kesafeti (koyuluğu) içinde ellerindeki uzun silahları istimal (kullanma) edemeyecek kadar burun buruna temas etmişler. Her iki cesur keşşaf, silahlarını atmışlar doğrudan doğruya birbirini boğazlamak için ellerini kullanmak zaruretini hissetmişler.
İngiliz keşşaf yumruklarını sıkmış, boks denilen idmanı Türk neferinin vücut ve kalbi üzerinde tatbik etmeye başlamış. Bu tarzda yumruk idmanını bilmeyen Türk neferi kalbine maddeten; vicdanına manen vurulan darbelerin tesiri altında iki elini de ötekinin boğazına uzatmış, var kuvvetiyle düşmanın gırtlağını yakalamış. Düşman neferinin boğazı iki demir pençesinin mengenesinde sıkışınca bizim nefer, boks darbelerinin iptida hafiflediğini biraz sonra zail (son bulmak) olduğunu görmüş. Nefer, esirini sürükleyerek benim yanıma getirdi. Gece yarısından sonra idi. Evvela düşman neferini isticap (sorgulamak) ettim.
“Ne oldu? Sen niçin buralara kadar geldin?”
“Spor”, cevabını verdi. Bizimkine sordum:
“Nasıl oldu?” Nefer, esirin verdiği ilmi cevabı anlamamış olmaktan korkarak:
“Bilmiyorum” dedi. Ben birincinin ilmi ve fenni değil, ikincinin cehilden ziyade edep ve terbiyesi üzerinde fazla durmadım.
“Sen sportmen misin?”
“Evet, çok iyi..”
“Bizim neferi nasıl buldun?”
“Bilmiyor”, dedi. Türk neferine döndüm:
“İşitiyor musun, senin için bilmiyor, cahildir, dedi.” Kısaca
“Huzurunuza getirdim efendim”, cevabını verdi. Gazi devam etti:
“Ben ‘Spor nedir?’ diye sorulursa vereceğim cevap şudur. ‘Spor; vatanın, milletin ali menfaatlerine tecavüz edenleri gırtlağından yakalayıp memleket ve millet hadimlerinin (hizmetkar) huzuruna getirebilmek kabiliyeti maddiye ve maneviyesidir.
Anılarla Atatürk, İstanbul Görsel Yapım Prodüksiyon