Hilmi Yücebaş anlatıyor:
Ankara’nın Şubat Ayı’na tesadüf eden oldukça soğuk ve karlı bir geceydi. Ankara Kulübü’nde bir balo tertip edilmişti. O zamanın bütün mümtaz simaları oradaydılar. Saat henüz 12’ye gelmemişti. Herkesin kalbinde ani bir heyecan uyandıran mesut bir haber baloya yayıldı:
“Gazi Paşa baloya geliyorlar!” Rus Sefarethanesi’nde imişler, oradan baloya geliyorlar. O zamanki Rus sefiri de baloya gelmişti. Bir aralık sefir, salonun ortasına doğru ilerlemekte olan Gazi’ye yaklaşarak Fransızca:
“Ekselans, sizi çok seviyorum, hürmetim sonsuzdur. Çünkü müşterek bir gaye uğrunda varlığını kurtarmaya çalışan milletleriz. Türkiye’nin en büyük halaskarı ve banisi olan sizi müsaade ederseniz bir kere öpmek şerefini kazanabilir miyim?”
Atatürk evvela gülerek elini uzattı, sonra da elçiyi öptü. Büyük ve kıymetli Atatürk bu çeşit eğlence yerlerinde dahi memleketin menfaat ve siyasetini göz önünden bir an uzak tutmazdı. Onun için bütün yabancı gazete muhabirlerinin huzurunda şu cümlelerle sefirin sözlerini cevaplandırdı.
“Ekselans, gösterdiğiniz sevgi hareketinden ve sözlerinizden çok mütehassıs oldum. Teşekkür ederim. Bu iki millet ilelebet dost kalmalıdır. Yalnız şuna dikkat ediniz, her zaman dost olma arzumuza rağmen asla Bolşevik olmayacağız!”
Anılarla Atatürk, İstanbul Görsel Yapım Prodüksiyon