Milleti okutmak ve eğitmek için Milli Eğitim Bakanlığı sorumluluğuna ait olan görevi büyük gayret, dikkat ve çalışkanlıkla yerine getirmektedir. Ülkenin her tarafında nur ocakları, vatan evladının bilinçlerini aydınlatmaya çalışmaktadır. Bütün bu ocaklann yanında asker ocağı da, aynı görevi görmektedir. Asker ocağı, örgütüyle, millet ve hükümetin güvenine sahip, ilim ve ahlakça yüksek, özveri düşünceleri özellikleri ile seçkin, görev aşkıyla asker-subay heyetlerinden kurulu eğitim topluluğu, milletin yetişmiş gençlerini yalnız askerlik açısından değil bilim açısından da eğiten ve öğreten bir okul, bir eğitim ocağıdır. Bu ocakta vatandaşlar, eşitliği öğrenirler; cesaret ve girişim düşüncelerini geliştirirler. Bu ocakta bütün vatandaşlar hep aynı toprağın evladı olduklannı en iyi duyarlar. Bütün vatandaşlann millet ve ülkede yararlı ve hizmet eden olması gereği orada en iyi anlaşılır. Vatandaşlar milletin değerini, kudretli ve yüksek medeniyetli olabilmek için tek koruyucunun muhafızın ordu olduğunu ve keza milleti dünya karşısında saygıya yaraşır bir yerde tutan tek aracın ordu olduğunu en iyi ordu içinde öğrenir. Japonya ancak çarlıkta Ruslara karşı kazandığı zaferle medeniyetini Avrupalılara onaylattırabilmişti. Bağımsızlık zaferimiz olmasaydı milletimizin maddi ve özellikle manevi varlığı bugün tarihe kanşmış olacaktı.
Bir milletin yükselmesi için ilim, sanat, düşünce ve ekonomik ilerlemeler ne derecede önemli ise ordu da bu öneme eşit önemde tanınmalıdır. Geçmişte nice yüksek medeniyetler görülmüştür ki, korunmasında ve savunulmasında kusur edildiği için işgaller altında çiğnenmiş ve yıkılmıştır. Bir yenilgiden sonra, ordunun değer ve gerekliliği kolay anlaşılır. Yenilgiden ders almış olan böyle bir millet, dört elle orduya sarılır. Ancak ordunun önemini anlamak için yenilgi tecrübesi geçirmeyi beklememelidir. Bir millet için, değer gören şudur ki zaferden sonra hiç gurur göstermeyerek ordusunun mükemmel olmasına çalışır ve çocuklarını askerlik görevini yapabilecek yüksek duygu ve yetenekte yetiştirir.
İlk günlerinden beri, yeryüzünde milletler, her şeyden ve her üstün özellikten önce şu şekilde iki sınıfa ayrılmışlardır. Canlarını ortaya koyarak bağımsızlıklarını silahla savunma yeteneğinde olan milletler, birinci sınıf milletler ve siyasi varlıkları için canlarını tehlikeye atmak yeteneğinde olmayan milletler, geri milletler sayılmışlardır. Bir millet birinci derece milletler sırasına her şeyden önce askerleriyle ve askerliği ile dâhil olur. *
* Bu son cümleler Başvekil ismet Paşa ilavesidir.
Medeni Bilgiler, S. 241-242